Hailey Kaplan her zaman paranın satın alabileceği her şeye sahipti. Lüks, statü, tasarımcı kıyafetleri, özel partiler... ama gerçek dostluk yoktu.
Ayrıca şunu da izleyin:
17 yaşına geldiğinde, artık sadece "iş adamının kızı" olarak görülmekten bıkan Hailey, radikal bir karar alır: Gerçek kimliğini gizleyip sıradan bir kız gibi yaşamaya karar verir.
Hedefi mi? Soyadını kimsenin bilmediği ve gerçek ergenliği nihayet yaşayabileceğine inandığı bir devlet okulu olan Western Lisesi.
Ancak yeni bir başlangıç olması beklenen şey bir kabusa dönüşür.
Kaplan malikanesinin hizmetçisinin kızı Candice Mathis, Hailey'i her zaman uzaktan izliyordu. Geniş yatak odasını, mücevherlerini ve popülerliğini kıskanan Candice, bir prenses hayatı hayal ediyordu.

Hailey özel okullarından aniden kaybolduğunda, Candice mükemmel bir fırsat görür: Western Lisesi'ne kaydolur ve Kaplan soyadını kullanarak servetin gerçek varisi olarak kendini tanıtır.
Güzel, konuşkan ve kurnaz olan bu kız, okulun en popüler çocuğu da dahil olmak üzere herkesi kısa sürede etkiler.
Bu arada, sahte bir isimle saklanan ve sıradan bir kız gibi giyinen Hailey, okul koridorlarında fark edilmeden dolaşıyor.
Utangaç tavırları ve sade kıyafetleri nedeniyle alay konusu olan Hailey, alayların hedefi haline geliyor... ve bu alayların çoğu, artık "yeni Hailey" olarak hüküm süren Candice tarafından yönetiliyor.
Ancak gerçek mirasçı yenilgiyi kabul etmekten çok uzaktır.
Sessiz gözyaşları ve toplum önündeki aşağılanmalar sayesinde Hailey, savaşacak gücü bulur. Zamanla gerçek dostlar edinir ve bir insanın değerinin ne giydiğinde değil, kim olduğunda yattığını keşfeder.
Hailey her adımda daha da güçlenirken, Candice kendi yalanında kayboluyor ve her an çökme tehlikesi olan bir yalanlar ağı yaratıyor.
Savaş ilan edildi. Biri nereden geldiğini biliyor ama tanınmak istemiyor. Diğeri ise kim olduğu konusunda yalan söylüyor ve kimliğini korumak için her şeyi yapacak.
Ve aşklar, rekabetler ve ihanetler arasında, okul koridorlarında şu soru yankılanıyor:
Gerçek kraliçe kimdir?
Heredera Verdadera ve Reina Falsa, kimlik, adalet ve cesaret üzerine bir hikaye. Gerçek ve yalanların düellosu, kimin tahta oturmayı hak ettiğini paranın değil, kalbin belirlediği bir mücadele.
Duygusal sahneler, şaşırtıcı olaylar ve derin derslerle bu mini roman, başından sonuna kadar izleyiciyi büyülüyor.
Çünkü sonuçta, bir insanın sahip olabileceği en büyük zenginlik... kendine karşı dürüst olmaktır.



